Allah'tan korkulur mu?
    Çocukken Allah korkusu kavramını ne zaman duysam bir tuaf olurdum. Bazen de Allah sevgisini duyduğum zamanlarda ise bir türlü anlayamazdım Allah sevilecek mi? Yoksa korkulacak mı? Korku ve sevgi birbirine ters kavramlar.
    Çocuklarımızı yetiştirirken genelde korku temelli yetiştiriyoruz. Onlara Allah’ı tanıtırken de önce korkmaları gerektiğini telkin ediyoruz . Oysa çocuklar bu korkunun niteliğini yada niceliğini sorgulayıp anlayamazlar. İnsanlar korktukları şeylere yakın olmayı değil uzak olmayı seçerler. Öğrencilik hayatınız boyunca korktuğunuz ve sevdiğiniz öğretmenlerinizi düşünün hangisine yakın olmak isterdiniz?
    İslamiyet’in ve diğer büyük dinlerin amacı kulu Allah’a yaklaştırmaktır. Allah ile kul arasındaki münasebet korku değil sevgi temelli olmalıdır. Davranışlardaki hassasiyeti arttırmak ve toplumsal davranışları düzenlemek için genelde korku bir araç gibi kullanılır. Mesela haram helal kavramları toplumsal huzur açısından son derece önemlidir. Birey Allah’tan korkarak, olası ki başına bir şey gelmesinden çekinerek çalmaz, dövmez, öldürmez vs. Oysa aynı şey sevgiyle de yapılabilir. Allah’ı sevdiği için onun dediklerini yerine getirmek daha olgunlaşmış bir ruh halidir. İki kişi sizden aynı şeyi istediğinde kimi daha çok seviyorsanız onun dediğini yapmak daha kolay gelir. Sevgilisi aşıktan çok zor bir şey bile istese aşığa yapmak zor gelmez yada zor gelse bile o kırılmasın diye yapar. Aynı şey dinin yaşanmasında da geçerli. Fazla uzattık gene velhasıl Allah’tan değil Allah’ı incitmekten korkmak gerek…
    Çocuklarımızı yetiştirirken genelde korku temelli yetiştiriyoruz. Onlara Allah’ı tanıtırken de önce korkmaları gerektiğini telkin ediyoruz . Oysa çocuklar bu korkunun niteliğini yada niceliğini sorgulayıp anlayamazlar. İnsanlar korktukları şeylere yakın olmayı değil uzak olmayı seçerler. Öğrencilik hayatınız boyunca korktuğunuz ve sevdiğiniz öğretmenlerinizi düşünün hangisine yakın olmak isterdiniz?
    İslamiyet’in ve diğer büyük dinlerin amacı kulu Allah’a yaklaştırmaktır. Allah ile kul arasındaki münasebet korku değil sevgi temelli olmalıdır. Davranışlardaki hassasiyeti arttırmak ve toplumsal davranışları düzenlemek için genelde korku bir araç gibi kullanılır. Mesela haram helal kavramları toplumsal huzur açısından son derece önemlidir. Birey Allah’tan korkarak, olası ki başına bir şey gelmesinden çekinerek çalmaz, dövmez, öldürmez vs. Oysa aynı şey sevgiyle de yapılabilir. Allah’ı sevdiği için onun dediklerini yerine getirmek daha olgunlaşmış bir ruh halidir. İki kişi sizden aynı şeyi istediğinde kimi daha çok seviyorsanız onun dediğini yapmak daha kolay gelir. Sevgilisi aşıktan çok zor bir şey bile istese aşığa yapmak zor gelmez yada zor gelse bile o kırılmasın diye yapar. Aynı şey dinin yaşanmasında da geçerli. Fazla uzattık gene velhasıl Allah’tan değil Allah’ı incitmekten korkmak gerek…
9 Comments:
Yaşa.. Bu konu önemliydi.. Bi türlü yazamadım ben de bişiler.. Ama gene de yazıcam.. Senin yazının üzerine ben de yazıcam. Önce şu sobelenme işini hallediim. :p
By Ufuk Ilter, at 17 Kasım, 2005 16:10
Temel çözüm çocuğa düşünebilmeyi, muhakeme yeteneğini geliştirmeyi we bilgiye nasıl ulaşılabileceğini öğretmektir. Sonrasını O halledecektir.
By Zagrep_Radyosu, at 17 Kasım, 2005 22:40
Valla ufuk, seni sobeledim ama....
neyse ilk kez sobeledim bende.
senin yazınıda merakla bekliycem
By hicanka, at 17 Kasım, 2005 23:27
Dharma,
sevgi ve saygı iç içe kavramlar sevdiğini sayman kolay olur gerçekten de...
ama şu korkacaksını çıkarsak diyorum...
By hicanka, at 17 Kasım, 2005 23:29
Bilal doğru söylüyorsun evet muhakeme yeteneği önemli tabi, lakin çocuğun duygularını sevgi temeline oturtmalı
By hicanka, at 17 Kasım, 2005 23:30
Evet dharma şimdi aynı şeyi söylüyoruz galiba...
By hicanka, at 17 Kasım, 2005 23:47
Allah senden de razı olsun ahsen
By hicanka, at 17 Kasım, 2005 23:49
Korku temeli gerçekten de hatalı. Bir de bu parçanın bütünü yani hatanın bütünü var. Islam ; yasaklar, korkular, cezalar, haramlar bir de ölümden sonraki ödüller üzerine kurulmuş bir pakete sarılmış halde geliyor bize. Biz de kabul edeceksek bu şekilde kabul ediyoruz. Dolayısıyla ilk gören herkes ; değil kabul etmek, koşarak kaçıyor. Aile geleneği varsa mecburen alınıyor. Bir diğer alternatif ise ilerki yaşlarda kalın ve hoş olmayan görünümlü paketi çıkarıp içini görebilmek.
Bu paketin içeriği tabii ki bütüne dahil. Fakat dışarıda olmamalı. Hepsi buymuş gibi olmamalı. İçindekiler gibi renkli olmalı, mavi olmalı mesela. Ağır olmamalı, hafif olmalı. Üzerinde basit ve anlaşılır bir mesaj yazmalı. Sallayınca içinden tıkır tıkır sesler gelmeli, içinde ne var diye merak ettirmeli...
Biz paketin içindekine müdehale edemeyiz tabii, ama paketi biz yapıyoruz. Keşke daha iyi yapabiliyor olsaydık.
By Tolga, at 21 Kasım, 2005 22:25
çok teşekkürler tolga,
tespitlerin çok doğru sonuna kadar katılıyorum.
By hicanka, at 22 Kasım, 2005 09:12
Yorum Gönder
<< Home