∞ HİCANKA ∞

Çarşamba, Aralık 07, 2005

Vermenin dayanılmaz hafifliği

    Cömertlik hemen hemen tüm dinlerde ve öğretilerde meht edilmiştir. Ve hepimizde biliriz önemini. Biliriz de acaba ne kadar yaşarız?
    Görünce rahatsız olduğum, sokaklarda sık sık karşılaştığımız bazı manzaralar var ki gerçekten düşünülmesi gerekmekte. Kendisinden “ekmek parası” isteyen birini ki bu kişi dilenci vasfında da olsa, “bende de yok”, “git çalış”, “sen benden zenginsindir bee..” gibi ifadelerle azarlayan insanları gördükçe dilenciden daha çok onlara acıyorum. Tamam istemenin, suiistimal edildiğini kabul ediyorum. Ama siz sanıyor musunuz ki günümüze özel bir durum sadece. Dilenciliğin tarihine baktığınızda insanlığın tarihine yakın neredeyse. Öyleyse asırlar öncesinde de aynı durumların yaşanma ihtimali gayet yüksek. Çoğu kere bana da inandırıcı gelmez dilenciler ama bazen düşünürüm; ya gerçekten ihtiyacı varsa diye. Üstelik benden yardım isteyen herkesin aynı sahtekarlığı yapmayacağı ihtimalini de göz ardı etmemem gerekir.
    Vermek zor iştir esasında, insan doğal olarak kendi sahip olduklarını başkasıyla paylaşmak istemez. Vermek için bir sebebiniz yoksa bilinç altınızdan “zaten yaşam zor ben de kendime yetecek kadara sahibim” mesajını almanız ve bu mesajı onaylarcasına hareket etmeniz gayet normaldir. “Aynı durum benim de başıma gelebilir. Biraz yardım edeyim.” Düşüncesiyle verebilir. Erdemli insan mala önem vermez ve başkalarıyla paylaşır diye düşünür ve buna göre hareket edebilirsiniz. Ama daha da önemlisi eğer ki yaratıcıya inanıyorsanız bilin ki O sizin sevdiğiniz şeylerden vermenizi istiyor, hem de şu kadar kazanırsanız diye bir ölçüt koymadan. Emin olun ki elindeki 10 birimlik malı paylaşamayan 1000 birim olduğunda hiç paylaşamaz. Çünkü sahip oldukça daha fazlasını ister insan. Paylaşmanın ve başkalarına yardımcı olmanın hazzını ise ancak cömertler tadabilir. İçinizden gelmediği halde, kendinize rağmen, biriliyle sahip olduğunuz bir değeri paylaşın. Sonra da tadını çıkarın….
    Büyüklerden birine (Mevlana’ya olduğu söylenir) “Büyük adam kimdir” diye sorarlar. O da şöyle cevap veriri: “büyük adam, açken açı doyurabilendir”

10 Comments:

  • Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    By Blogger Gamzeli, at 08 Aralık, 2005 14:24  

  • Ama bazen insan ister istemez aklından geçirebiliyor bu sözleri...Bazıları dilenirken nerede ise boğazına yapışacak...Bir kişi böyle yapıyorsa diğerlerinede güvenimiz kalmıyor ki...

    By Blogger Gamzeli, at 08 Aralık, 2005 14:26  

  • pek zor değil duyarlı insanlar için erdemi anlatmak...
    erdemi kim "öğretecek" peki?...
    kalmış mı??

    By Blogger uNut, at 08 Aralık, 2005 23:43  

  • Merhabalar unut, geldiğin ve değer katttığın için teşekkürler önce...
    Erdem her insanın içinde var, çünkü her insanın bir vicdanı var bazıları kor halinde bazı kıvılcım büyüklüğünde. kimilerinde ise sadece son nefesinde patlayan bir foto flaşı niteliğinde. Önemli olan bu potansiyeli ateşleyebilmek.

    By Blogger hicanka, at 09 Aralık, 2005 09:06  

  • evet gamzeli çok haklısın bir kere güven sarsılınca geri gelmesi zor. Ama öyleyse güvendiğimiz insanlarla paylaşmalıyız. Aslında karşımızdakinden çok kendimiz için vermeliyiz. Hani senin blogunda fincanlarla ilgili bir hikaye varya... insan gerçekten görünene aldanıyor. Ama bazen kötü fincanlar içinde iyi kahve olabileceğini düşünmek gerekiyor.

    By Blogger hicanka, at 09 Aralık, 2005 09:09  

  • Yine asıl mesele bencillik.Hep*ben*,hep*ben* düşüncesi bunun temeli.Bir şeyler hep senin olmalı,sadece senin.Şu an içinde bulunduğum toplumdaki insanların hemen hemen hepsi böyle düşünüyor ve gördüğüm kadarıyla yeni nesiller gittikçe paylaşımsız oluyor.Erdemli olmak hepsinin özünde var ama artık gittikçe derinlere gömülüyor.Onu çekip çıkarmak zamanla daha da zor oluyor ve olacak...

    By Blogger Unknown, at 10 Aralık, 2005 16:08  

  • bu söylediklerini farkettirecek birileri, etkenler, eylemler gerekmez mi??

    sen, ben belki şanslıyızki yaşadıklarımız bize içimizdekileri fakrettirdi...

    farkedebilemeyen yüzbinlercesiyle hergün aynı havayı solu muyomuyuz...:)

    By Blogger uNut, at 11 Aralık, 2005 18:20  

  • çok haklısın meltem, güzellikler kolay elde edilmiyor emek ve bedel istiyor.

    By Blogger hicanka, at 12 Aralık, 2005 09:54  

  • İçimizdekileri fark etmeye çalıyorum sadece. İnanmak ve yaşamak çok önemli doğrularımızı bilmek değil yaşamak lazım. Eğer ki hakkıyla yaşayabilirsek mutlaka etrafımızdakiler de etkilenecektir.
    ancak "İçinden aydınlanan dışına ışık verebilir" teşekkürler uNut.

    By Blogger hicanka, at 12 Aralık, 2005 10:18  

  • Seninle aynı düşünüyorum ömer

    By Blogger hicanka, at 14 Aralık, 2005 09:15  

Yorum Gönder

<< Home