∞ HİCANKA ∞

Salı, Aralık 20, 2005

Görünene Aldanma

    Son yıllarda kişisel ve kurumsal gelişimin sektörleşmesiyle birlikte vizyon ve misyon kavramları da iyice dilimize girdi. En yalın ifadesiyle vizyon: gerçekleştirmek istediğimiz gelecek, misyon ise bu gerçekleşmedeki amacımız şeklinde ifade edilebilir. İlk zamanlar kurumlar için kullanılan bu kavramlar artık bireyler içinde kullanılıyor. Ve sizden kişisel misyonunuzu tanımlamanızı istiyorlar. Kaliteli bir yaşamın temelinde bunun olduğu söyleniyor. Aslında kişisel gelişim uzmanları “Sen neden yaşıyorsun kardeşim?” diye soruyorlar.
    Yaşamımız içerisinde genelde yaptığımız, gözümüze ilk çarpan neyse onunla ilgili hemen bir karara varmak ve bu kararımızı uzunca bir zaman sürdürmektir. Bu gayet normal çünkü insanın doğasında gördükleriyle ya da daha geniş bir ifadeyle algıladıklarıyla düşünme ve yargıya varma vardır. Mesela güzel birini gördüğümüzde güzel bir kişilik olduğu kabulüyle başlarız konuşmaya. Ya da birisinin işteki konumunu öğrendiğimizde hemen bir değer atfederiz. Fakat bazı zamanlar görünenin ve bilinenin ötesini düşünmek gerekiyor. Öyle ki toplum tarafından çok önemsenen, bir çok kişinin olmak isteyeceği konumda bulunup da yaşamdaki amacı zevk elde etmekten başka bir şey olmayan insanların sayısı geçmişte az olmadığı gibi bugün de hiç az değil. Mevlana, (henüz kişisel gelişimin sektörleşmediği zamanlarda) insana aradığı şeye bakarak değer biçilmesi gerektiğini söyler. Yaşamın içerisinde aradığımız, başka bir deyişle hayattaki anlamımız neyse biz de o kadar değerliyizdir. Amacımız üç dakikalık bir zevkse, iş yerindeki konumumuz ne olursa olsun, arabamız ne kadar iyi marka olursa olsun, ne kadar iyi bir semtte oturursak oturalım gerçekte bizim değerimizde üç beş dakikalık olur. Bu gün büyük insanlar diye isimlerini zikrettiğimiz kişileri büyük kılan, önce onların hayata yükledikleri anlamdı. Neden yaşıyorum sorusuna verdikleri cevaptı. Eğer bu soruya verecek bir cevabınız yoksa hayatınızı bir kez daha gözden geçirmelisiniz. Çoğu insanın hayatı bu soruyu bir kez bile düşünmeden kah TV dizilerinin bölümlerinde kậh pop starların parlayan yıldızlarında, kah arabalarının jantlarında kậh evlerinin fayanslarında geçip gitmekte. Oysa bunların hepsi onun varlığı için var…
    Ez cümle; Anladım ki hayatın anlamı hayatı bir anlama adamakta saklı.

11 Comments:

  • blogunu ilk kez gezdiğimde gördüğüm bu söz çok hoşuma gitmişti.Bir an durup düşünmüştüm ben hayatımı neye adamıştım?İnsanı ne kadar kendi olduğunu düşündüren mükemmel bir cümle...

    By Blogger Unknown, at 22 Aralık, 2005 17:05  

  • teşekkürler meltem...
    Beğenmene çok sevindim

    By Blogger hicanka, at 23 Aralık, 2005 09:41  

  • ne mutlu ki ahsen hayatına bir anlam bulmuşsun.
    geldiğin için teşekkürler

    By Blogger hicanka, at 23 Aralık, 2005 13:15  

  • "Neden yaşıyoruz" hayellerimiz var gerçekleştirmek istediğimiz...Çocuklarımız , eşimiz , ablamız ,abimiz ve kısaca ailemiz var , onlarla geçireceğimiz bir çok güzel zamanlarımız var ...belkide daha çok nedenlerimiz var yaşamak için aklımıza gelmeyen...

    By Blogger Gamzeli, at 23 Aralık, 2005 15:15  

  • katkılarına teşekkürler gamze

    By Blogger hicanka, at 23 Aralık, 2005 15:49  

  • "Rızay-ı ilahiyi kazanmak" Başka anlamların hepsi anlamsız...Bu anlama adanmakla anlam kazanıyor hayatım...

    By Blogger Hayâl, at 24 Aralık, 2005 12:57  

  • geldiğin ve güzel paylaşımın için çok teşekkürler hayal

    By Blogger hicanka, at 26 Aralık, 2005 10:18  

  • rica ederim hicanka :)

    By Blogger Gamzeli, at 26 Aralık, 2005 12:13  

  • Kişisel gelişim uzmanlarını sevmiyorum. Sistemin; birilerine nasıl olmaları gerektiğini, birilerine de nasıl olanların seçilmesi gerektiğini anlatmaktan öte onları buna koşullandırdıklarını düşünüyorum.
    Lakin bu bir sataşma değil :) :) , çok güzel bir yazı...
    "Ez cümle; Anladım ki hayatın anlamı hayatı bir anlama adamakta saklı."
    Bunu psikanaliz'in muhteşem üçlüsünden Alfred Adler'in "kişinin sorununun kaynağı" olarak gördüğü yer ile aynı anlam olduğunu paylaşmak istedim... O da farkına varmıştı lakin biraz yaşlandı artık :)

    By Blogger herackles, at 01 Ocak, 2006 00:33  

  • Güzel kardeşim Murat.. Bayramın mübarek olsun.. Sevdiklerinle birlikte mutlu ve huzurlu ol..

    By Blogger Ufuk Ilter, at 09 Ocak, 2006 15:53  

  • Yılbaşı gecti,bayram geçti.Bir yazı bekledim senden şöyle ağız tadıyla okuyayım diye ama maalesef yazmadın.Umarım en kısa zamanda dönersin:)Bu arada iyi yıllar...

    By Blogger Unknown, at 14 Ocak, 2006 15:34  

Yorum Gönder

<< Home