∞ HİCANKA ∞

Perşembe, Ocak 19, 2006

İzmir'i Yaşamak



       İnsanlar mı şehirleri kendine benzetir, yoksa şehirler mi insanları şekillendirir. Her iki soruya da evet denebilir. Ama nedense şehirlerin kendine has bir ruhu olduğunu düşünmüşümdür hep. Bazı şehirler vardır ki şehre girdiğinizde hissedersiniz özel havasını. Mesela İstanbul öyledir tarihle harmanlanan metropol keşmekeşi bir anda çeker sizi kendine ve bu atmosferde kaybedersiniz kendinizi. Yaşayan insanlar mı yoksa şehir mi anlamakta güçlük çekilir çoğu kere. İzmir’in böyle bir havası yoktur. Yaşadığınızı daha yoğun hissedersiniz. Bunun için olsa gerek, Attila İlhan “Düşünmekten çok yaşamaya müsait şehir” der İzmir için.
        İzmirli için "rahat insan" tanımlamasını yaparlar. Bir kıyı şehridir İzmir ve İzmirliler için deniz çok önemlidir. Öyle ki bunu en çok üniversite eğitimi veya askerlik gibi bir sebeple şehir dışına çıktıklarında fark ederler ve yüzme bilmeyenlerin bile en çok özlediği şeylerin başında deniz gelir. İzmir’e bir su ve taş medeniyeti hâkimdir. Şehrin birçok merkezi noktasında yüzeye çıkarılmamış çok sayıda Helenistik ve Roma dönemi eseri olduğu gibi bunların en görkemlilerini de Efes, Bergama ve Agora’da görebilirsiniz. Roma’dan kalma miras mıdır bilinmez ama bu taş ya da şimdi ki haliyle beton işi biraz fazla abartılmıştır. Kadife kale’den baktığınızda mükemmel körfez manzarasının yanında beton binaların dışında görebileceğiniz yeşil alan kültürpark dışında yok gibidir neredeyse.
        Anadolu’nun fiziki olarak en batı şehri olduğu gibi vaktiyle sayıları nüfusunun büyük bir kısmını oluşturan ve hala şehrin önemli işletmelerine sahip Levantenlerden midir anlaşılmaz ama kültürel anlamda da en batı şehridir. En yakınları Manisa’daki ledünni havayı yada Aydın’daki atmosferi bulmak güçtür İzmir’de. Hal böyle olunca sanki biraz sırtını Anadolu’ya dönmüş gibi durur.
        İstanbul’un hengamesini yada Ankara’nın düzenini de göremezsiniz İzmir’de. Bu nedenle büyük şehrin sıkıntısından yakınan İzmirliler İstanbul yada Ankara’yı gördükten sonra “büyük köy” tanımlamasını yaparlar yaşadıkları şehir için. İzmir’in bir anda tadına varmak zordur. Yavaş yavaş, sindire sindire yaşamanız gerekir. Eşref Paşa Pazaryeri’nin içindeki tarihi ipek yolundan kaldığı söylenen devasa taşlarla döşeli yoldan geçmeden, varyanttan Kemeraltı’na inip Kızlar ağası Hanı’nda boyozla birlikte çay içmeden, Asansör’den körfezi seyredip sahildeki palmiye ve okaliptüslerin yanından Saat Kulesi’ne yürümeden, Kordon’da gün batımında yemek yemeden, sonra da vapurla Karşıyaka’ya geçip şehrin ışıklarını bir de oradan seyretmeden zordur İzmir’in tadına varmanız. İzmir’de yaşasanız bile İzmir’i yaşamış sayılmazsınız.

14 Comments:

  • İlk yorum benden olsun...
    Şehirleri gözlemlemeyi seviyorum. İzmir'i anlatmak istedim idrakimce bakalım beğenecek misiniz?

    By Blogger hicanka, at 19 Ocak, 2006 18:06  

  • Bir şehir insan olur mu?
    Ve küstürülür mü bir insan şehire?
    Kendime itiraflar safhasında ayırdına vardım ki; ben ben burayı çoook ama çok sevmemişim!!!İzmir'e küsmüşüm aslında... ::::(
    "ben burayı niye seviyorum.ben buraya mecburum da o yüzden seviyorum.burayı seversem burası dünyanın en güzel yeridir.yok, burayı sevmezsem , burası dünyanın en güzel yeri değildir?" :)

    By Blogger Yalçın SEVER, at 20 Ocak, 2006 00:56  

  • BENCE ÇOK GÜZEL YORUMLAMIŞSIN Kİ İZMİR'Lİ OLDUĞUM İÇİN KENDİMLE GURUR DUYDUM...İZMİR'İN HER YERİNE GİTTİM, GEZDİM VE GÖRDÜM HARİKA BİR YER ..BANA HİÇBİR ZAMAN YANLIŞI OLMAYAN , İÇİMİ AÇAN , ŞÖYLE HER YERİNE BAKTĞIMDA GÜZEL ANILARIMI HATIRLATAN GÜZEL VE NARİN BİR ŞEHİR...BEN İZMİRİ ÇOK SEVİYORUM....

    By Blogger Gamzeli, at 20 Ocak, 2006 14:53  

  • Aydin da guzel bi kere:D Kucucuk ve sıkıcı biraz ama,guzel:)
    Bu arada ben de izmiri cok sevenlerdenim;)
    Ege zaten her yerden baska..Daha dogrusu, izmirden baslayan ve fethiyeye kadar uzanan bolgesi;)

    By Blogger Tugc, at 21 Ocak, 2006 06:40  

  • İzmir sana küsmemiş yalçın özellikle de kordonda başbaşa geçirdiğiniz günleri çok özlüyormuş

    By Blogger hicanka, at 21 Ocak, 2006 15:02  

  • Gamze, İzmir kuğusu olarak bu yazıya yorum yazacağından emindim.

    By Blogger hicanka, at 21 Ocak, 2006 15:03  

  • Tuğçe hoş geldin... Aydın'ın özel atmosferinden bahsettim zaten ben de aydını beğeniyorum.
    Bundan sonra da yorumlarını bekliyorum

    By Blogger hicanka, at 21 Ocak, 2006 15:05  

  • Merhaba Gülsüm yazımın güzel şeyler anımsatmasına sevindim

    By Blogger hicanka, at 21 Ocak, 2006 15:07  

  • sevgili hicanka ,nazik davetin için teşekkur ederim :)benim de bir izmir li olarak nacizane bir tespitim var ,,sehir olarak izmir sonsuzluk duygusunu en sik yasabildigin sehirlerden ,,bu da deniz sayesinde oluyor, izmir de her ne tarafa gitsen bir sekilde deniz kıyısına cıkıyorsun ,,,bi de en onemlisi deniz hep kıpır kıpırdır ya ,duragan degildir .bu da insanda cok hos tesirler birakiyor

    By Blogger amak ı hayal, at 21 Ocak, 2006 16:51  

  • Merhaba, amak-ı hayal geldiğin için teşekkürler... "Denizden de öte" diye birşey yazmaya çalışmıştım blogtaki arşivde var. Yorumun o yazıyı anımsattı.

    By Blogger hicanka, at 22 Ocak, 2006 17:41  

  • Merhaba Ahsen hoş geldin şeref verdin...
    İzmir'i şereflendirebilirsin o zaman

    By Blogger hicanka, at 22 Ocak, 2006 17:42  

  • Hiç izmirde bulunmadım ama yazdıkların içinde ben başka bir şehir buldum o da istanbul.İstanbul içinde ben bunları düşünüyorum.Tabii izmiri de bi görmem lazım:)

    By Blogger Unknown, at 24 Ocak, 2006 16:54  

  • Merhaba Meltem...
    Umarım İzmir'i de ziyaret etme fırsatı bulursun...

    By Blogger hicanka, at 25 Ocak, 2006 13:59  

  • İzmir hakkında yazı yazılırda ben hiç uzaktan bakar mıyım ? :)

    By Blogger Gamzeli, at 01 Şubat, 2006 14:30  

Yorum Gönder

<< Home