Dürtüler ve düşünceler
“Büyük suçlar, zaruri olanı değil de fazla olanı elde etmek için işlenir” demiş Aristo. Ne kadar da hayatın içinden bir söz. Demek ki o zamanlarda şimdi olduğu gibiymiş dünya. Belki dekor, oyuncular ve replikler farklı ama oyunun teması aynı ne de olsa…
Bazen düşünüyorum da kapkaçtan, sapkınlık derecesine varan cinayetlere, dünya üzerinde oynanan oyunlara kadar her şey insanın sahip olma güdüsüne bağlı. Amerikanın Irak işgali ve benzerleri bile bir grup açgözlülüğe yenik düşmüş insanın hep daha fazlasını elde etme mücadelesinden başka ne ki?
İnsanın, çoğu kere dürtüleri aklını örtüyor. Bunun bedelini ise bazen kendisi ödediği gibi bazen de yakınları ve hatta bulunduğu konuma göre, bütün insanlık ödüyor. İnsanın kendini tanıması hangi duygularını ve dürtülerini hangi mantık silsilesiyle kontrol edeceğini bilmesi erdemli insan olma yolunda çok önemli bir durak olsa gerek. İradeyi doğru zamanlarda doğru yerlerde kullanmalı. Çoğu kere ne yapması gerektiğini bilir insan kendi doğruları ve düşünceleri vardır ama yapamaz ve bir müddet sonra o doğrularda değişmeye başlar. Eğer düşünceler davranışları yönetememeye başlamışsa, davranışlar dürtülerin kontrolüne girer ve bir de bakarsınız ki, yaşadığınız gibi inanmaya başlamışsınız.
Düşünmek, inanmak, yaşamak ve bazen kendine rağmen kendin olmak…
Bazen düşünüyorum da kapkaçtan, sapkınlık derecesine varan cinayetlere, dünya üzerinde oynanan oyunlara kadar her şey insanın sahip olma güdüsüne bağlı. Amerikanın Irak işgali ve benzerleri bile bir grup açgözlülüğe yenik düşmüş insanın hep daha fazlasını elde etme mücadelesinden başka ne ki?
İnsanın, çoğu kere dürtüleri aklını örtüyor. Bunun bedelini ise bazen kendisi ödediği gibi bazen de yakınları ve hatta bulunduğu konuma göre, bütün insanlık ödüyor. İnsanın kendini tanıması hangi duygularını ve dürtülerini hangi mantık silsilesiyle kontrol edeceğini bilmesi erdemli insan olma yolunda çok önemli bir durak olsa gerek. İradeyi doğru zamanlarda doğru yerlerde kullanmalı. Çoğu kere ne yapması gerektiğini bilir insan kendi doğruları ve düşünceleri vardır ama yapamaz ve bir müddet sonra o doğrularda değişmeye başlar. Eğer düşünceler davranışları yönetememeye başlamışsa, davranışlar dürtülerin kontrolüne girer ve bir de bakarsınız ki, yaşadığınız gibi inanmaya başlamışsınız.
Düşünmek, inanmak, yaşamak ve bazen kendine rağmen kendin olmak…